10 Ağustos 2025 Pazar

Yaz dostum

 Aslında başlık başkaydı, bir anda Barış Manço söylemeye başladı. 

Çocuksun, düştün. Etrafa baktın kimse yok. Dizlerini ellerinle silkeledin ve yarana baktın üfledin. Kalktın ve kaldığın yerden devam ettin.

Aynı çocuksun, düştün. Arkana dönünce annenle göz göze geldin. Feryat figan ağlayarak annenin kucağına koştun.dizlerini elleriyle sildi, sana çaktırmadan Yarana baktı. Üfledi. Onun sıcak göğsüne başını yasladın ve ıslak, kızarmış gözlerinle anneni izleyerek uykuya daldın. 


Çocuksun , teneffüs zili çaldı. Koşarak aşağı indin. Kantinde sıra kapıdan taşmış. Tostun kokusu içini gıcıklıyor. Arka bahçeye yürüdün bir taşın üstüne oturdun ve öylece ağaçları, çalı çırpıyı izledin. Fonda cırcır böcekleri, yaz geldi gelecek. Elini taşın toprağın üstünde gezdirirken, Arkadaşlarının yaşamlarını , üst başının ütüsünden, ayakkabısından ve kantinde neler seçtiğinden az çok kestirebiliyorsun. Onlardan eksik olduğunu biliyorsun ama söylemiyorsun. Onları geçebilmek için yapabileceğin tek bir şey var ;Derslerdeki başarın. Sınıfa hevessizce çıktın. En öndeki sırana oturdun. İkinci el kitabının önceden karalanmış sayfalarına daldın. Hepsinden daha akıllı olduğunu maddeleştireceksin. Öğretmen girdi. Gösteri sırası sende. Hiç telaşsız, kantinden aldığı tostu yarım bırakmış, bir ağaç kenarına koymuş , gazlı içeceğinin kalanını ise yanında getirmiş, marka ayakkabılı süs köpeği ağzı açık seni izlerken, oturduğun yerden bile tüm alkışları topladın. Tekrar teneffüs zili çalana kadar yıldız sensin. Bunun bir ömür böyle olacağını biliyorsun. Bir teneffüs süresi kadar kısa karamsarlık ve bir ders süresi kadar uzun mutluluklara sahip olacaksın. Bir başkası sana bunu sağlamıyorsa kendin yapacaksın.