14 Ekim 2016 Cuma


   







     İnsanlara bakıyorum, onlara kafamda bir gömlek dikiyorum ve giydiriyorum. Hoşlanıp hoşlanmamalarını önemsemiyorum. Zira onlar için en uygun gömlek bu. Ee bu durumda hayal kırıklığına uğramanın ne gereği var. Bırakalım herkes kendisi gibi yaşasın.
     Buradaki kilidi açmanın yolu da baştan sona kendin gibi yaşamak. Yalnız kendimize söylediğimiz aslında o çok insanca "kusurlar" (aslında dürtüler) ortaya çıkıveriyor olmadık anda. Bırakın ilk günden şunları, senin gömlek bana çok bol gelir, ben mavi giymem, bunun yakası niye bu kadar dik deyiverin, olmaz mı? Şunu söylemek istiyorum, o kadar da önemli değilim, değiliz. Ben Canan olayım, siz kimseniz o olun. Saçlarınızın, isminizin, bedeninizin, arabanızın insanı olmayabilirsiniz, yavaş yavaş saygı duymaya başlıyorum, hadi yine iyisiniz. Çiçek formunda parfüm şişesinden arko tıraş kolonyası kokusu çıkabilir, o derece anlayışlıyım... Yeter ki ilk koklayışta anlayayım. Geldi mi burnunuza kokusu? :)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder