15 Ekim 2016 Cumartesi
Kar da yağdı...
Ara sıra dayımın öldüğü aklıma gelir. Ölümü kanıksatan anım bu olay. Sonrasındaki hiçbir ölüm beni ölümün gerçeğine böylesine alıştırmadı. Pili çıkarılmış bebek gibiydi, uzanmış yatarken. Yatıyordu ama uyumadığını biliyordum. Belirgin elmacık kemiklerinde, patladıktan sonra uzayıp etrafa saçılan havai fişek ışıkları gibi kan dolu damarlar yoktu artık. Yaprakları solmuş ama halen diri çiçek gibiydi. Ne gerek vardı apar topar gömmeye o soğukta; belki dirilirdi. Ölüm o yaştaki adama göre değildi.
Bir kokuyu ilk kez duyduğunda, kokunun kaynağı ile ilgili belleğinde bir şekli yoktur. Sonra bunun mesela madalinadan geldiğini keşfedince, tekrar duyduğunda şaşırmazsın. Mandalina kokuyordur. Seversin ya da sevmezsin bu durumu. Ama mandalina kokusu işte. Tanıyorsun artık.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)

yazı,'ölüm kokusu' gibi bir şeyle mi bağlanacaktı.
YanıtlaSil